11 Kasım 2011 Cuma

KÜÇÜK MUTLULUKLAR

Bir kurban bayramıda bitti. Hayatımdaki ilkleri yaşadığım bir kurban bayramıydı .İlk kez annemden ayrı ,ilk  evli iken geçirdiğim,ilk evimde dolmanın baklavanın olmadıgı bir bayram. Annemi görememek çok mutsuz etmişti bizi ama 2. günü yanına gittiğimde onu evde oldugundan çok daha iyi oldugunu görmek kendini yormadıgını ,hayatın getirdiklerini kabullenişini görmek bir nebze beni mutlu etti küçük bir mutluluk tabiki çünkü gerçekte nasıllar kimse bilemez oradaki insanları , ama sağlığı yerinde olan hastalardan aldığım haberler olumlu oldugundan içim çok rahat. Bunun dışında bayram dolu dolu geçti yeni evli olmak bu sebepten avantajlı olabiliyor.3. günde büyük ablama ziyarete gittik orada kaldık Efe ve bebiş koşturmacasından sonra son gün eve dönüş tabi ufak bi işkence ile :) Yakacık Kartal treni ile haydarpaşaya geliş 15 durak ardından vapurla Eminönü ardından Sirkeci'ye yürüyüş tekrar tren ile Kazlıçeşmeden annemize ziyaret ve son görüş çok daha iyi oldugunu bilmek haftayı biraz olsun rahat geçirmemi sağladı.İşe dönüş yeniden ve yarından sonra yine haftasonu tatili :D

5 Kasım 2011 Cumartesi

ANNEM

Son zamanlarda yaşanılanların bizim başımıza hele ki anneciğimin başına gelmiş oldugunu bilmek cok ağır geliyor. Kimseciklerin bu hastalığı  konduramadığı ,inanamadığı bir insandı . Öyle ağır geliyorki annemin geri dönüşü olmayan bir hastalıkla mücadele ediyor oldugunu bilmek .Belki ameliyat olmakla geçseydi bu kadar tasalanmazdım ama malesefki alzeimer denilen o garip hastalığın 5. yılında artık ve işler eskisi gibi unutmakla kalmıyor malesefki .Hem kendine hem etrafına zarar verecek konuma geldi zavallı bedeniyle, buda haliyle bizleri çıkmaza soktu. Hani meşhur ama bi okadarda insana dokunan bir laf vardır. BİR ANNE TÜM EVLATLARINA BAKABİLİRKEN ,TÜM EVLATLARI BİR ANNEYE ONUN GİBİ BAKAMAZ DİYE .Kendimi çalışmaya mahkum oldugum için ,ona yeteri kadar zamanı ayıramadığım için ,ona iyi bakabilmeninde maddiyata dayandıgı bir toplumda yaşadıgım ve  anneme yetebilecek maddiyatı sağlamak zorunda bırakıldıgım için suçlu hissediyorum. O okadar hassas ve ince ruhluki, kendini iyi hissettiği anlarda onu terk ettiğimizi ,oracıkta yapayalnız bıraktıgımızı zannetmesi durumunu düşündükçe ağrıma gidiyor .Onun bize bizlerinde ona o denli ihtiyacı varki ...Sözler bu durumu hislerimi anlatmaya o kadar yetersizki ... 5 gün oldu onu öylece bırakalı ve hemşireler bakıcılar iyi oldugunu söylüyorlar ama ben onu görmeye gidemiyorum . İş hayatı, zaman ve trafik katliamı sebebi ile ancak haftasonları görebiliyorum. Bugün arife kendimi ne kadar süsleyip püslesemde hayatım ne kadar devam ediyor olduğunu düşünsemde onun orada yeni arkadaşları dışında yapayalnızlığını düşünmek ,sıcak su ilemi soğuk su ilemi yıkandıgını bilememek ,üşüyüp üşümediğini hissedememek ve en kötüsü burada sana iyi davranıyolarmı dediğimizde ne dese ona inanıp inanmayacağımızı kestirememek,yemek yiyip yemediğini ,canının tatlı çekip çekmediğini ,mutlu olup olmadıgını bilememek çok ağır geliyor.Doğdugumdan beri hasta idim , tam 18 yıl benim hastalıklarımla uğraştı doktor doktor hastane hastane benim yanımda oldu, bende elimden geldiğince tüm bunları yapmaya çalıştım ama Çanakkale'de okumuş olmak ilk defa pişmanlığımı yaşamama sebep oluyor .Kendime dair çok şey kazandım belki ama geldiğimde annemi kaybetmiştim.Beni anlayan benim için ve tüm evlatları için çırpınan dediklerimize alındıgı halde içine atıp tek kelime etmeyen , yemeyip yediren arife günleri sabahlara kadar 3 kızınada kıyafetler dikmeye, yetiştirmeye çalışan annem,eve birşey alındıgında hepimizin hakkını savunan evinin reisine herzaman fazlasını veren annem içinde ne çok şeyi saklayıpta kendini hasta ettin.  
Kendine kim bilir nasıl bir dünya kurdun içinde hiçbirimizin bilmediği ve hiç bir zaman da bilemeyeceği Allah umarım seni kötü insanlardan korur. Umarım bundan sonra beni tanıyamadığın zamana geldiğinde bile mutlu yaşarsın. Senin gibi anne olmayı umarım bende başarabilirim canım annem ...